Yerel Seçim
Sevgili Hemşehrilerim,
Ben şimdi buraya niçin çıktım? nasıl çıktım?
bunu izaha gerek yok. gördünüz, yürüdüm çıktım! ama, çıkmamış da olabilirim.
çıkmışsam çıkmışımdır, çıkmamışsam çıkmamışımdır. görünen köy... uzakta
değildir. buraya çıktık da sonradan çıkmadık mı dedik? bunlar bir takım uydurma laflardır...
sahi ya ben buraya neden çıktım ? kim çıkardı lan beni buraya ?
Neyse çıktık bir kere bari çalalım. Arkadaşlar
şu sazı çalalım artık daha neyi bekliyorsunuz. Neyse kaldırın şu sazı,
günahtır. En iyisi ben size projelerimden bahsedeyim biraz. Ben anlatayım siz
dinleyin. Konuşmam bittikten sonra sorularınızı sorarsınız. Ama öyle herkes
soru soramayacak tabi, aranızdan seçtiğim üç arkadaş bana soruları yöneltecek.
Soruları biliyorsunuz zaten. Nerede kalmıştık, oğlum Bilal nerede bu köylüler ?
Sağdan soldan biraz adam topla, al bakalım şu parayı da bizim bakkal Ali’ye
bozdur gelenlerin cebine sıkıştırırsın. Üstü kalsın ha sakın Ali abinden para
üstü alma. Ne, anlamadın mı ? Oğlum yüz lirayi on tane on lira yapacak işte. La
oğlum hadi git Ali abine selamımı söyle, parayı ver o ne yapacağını bilir. Evet
hemşehrilerim, üç dönemdir muhtarlık yapıyorum. Üç dönemdir çok şükür her yeri
yol yaptık. Çocuklara oyun oynayacak yer kalmadı belki ama olsun. Yolu bizim
bir tanıdığa sizin verdiğiniz onar liralarla yaptırdım, o yüzden fazla masraf
etmedik çok şükür. Biraz para arttı, biz geldik kapınızı çaldık kalan parayı dağıtmak
için ama evlerinizde kimse yoktu. E tabi doğal olarak üstü bize kaldı. Bu üç
dönemde tek bir şey kötüydü o da köyün imamıyla aramızın bozulması. Sanılmasın
ki benim yüzümden aramız bozuldu, tamamen onun suçu. Hem zaten müslüman da
değilmiş. Yani benim suçum yok, ben iyi müslümanımdır bilirsiniz. Beş vakit
namaz kılıyorum gördüğünüz gibi. Oğlum Bilal şu seccadeyi getir bakalım ikindi
kaçmasın. Bakın nasıl güzel kıldım namazı. Benim günahım yok, ben iyiyim, ben, ben, ben, ben....
Ha şimdi bu dördüncü dönem için bir projem var,
onu anlatayım biraz. Köyümüzün ortasında bir park var. Bu park artık bize yetmiyor. Eğer seçilirsem
bu parkı yıkıp yerine çok büyük bir park yapacağım. Özgürlük parkı. Etrafında tel
örgüleri olan bu parkta özgürlüğün tadını doya doya çıkaracaksınız. O kadar
rahat bir park olacak ki hiçbir şey ama hiçbir şey sizi rahatsız edemeyecek.
Sırf siz rahat edesiniz diye parkın etrafında kuş uçurtmayacağım. Yahu kuş bu,
uçar gelir rahatsız eder o zaman ne yapacağız diye soru işaretleri olabilir
kafanızda. Hiç merak etmeyin hemşehrilerim, bizim köyün işe yaramaz gençleriyle
konuştum, ellerine birer sapan vereceğim, parkın köşelerine üçer beşer
yerleştireceğim. Olur da yaklaşan bir kuş olursa hemen vuracaklar...
Yorumlar
Yorum Gönder